Türkiye Sineması'nda Günümüz Komedi Filmlerinin İçeriği ve İzleyici Profillerine Kısa Bir Bakış - Murat Çelen

 

Sinema sektörü ulusal ve evrensel boyutta her geçen gün yenilenen çehresini bizlere gösterirken, izleyicisini de memnun edecek düzeyde yapımlara ev sahipliği yapıyor. Bununla birlikte ortaya konan her filmin sanatsal ve seyirciye verdiği mesajlar bağlamında da düşündürücü araştırmalar oluyor.

Söz konusu araştırmalar izleyici ile sinema arasında oluşan bağın ne derece güçlü olduğunu gösteriyor. Bu araştırmalardan bir tanesi de sinema sektörünün tanınmış isimlerinden Nizam Eren'e ait. Nizam Eren sinemada geçirdiği 25.yılın anısına yaptığı araştırma sonucunda ilginç tespitlere ulaşmış. Eren'e göre sinema seyircisinin yüzde 80'i lise öğrencisi, yüzde 4'ü ise lisans ve yüksek lisans yapmış. Nizam Eren'in ortaya koyduğu bir diğer tespit ise, yapımcıların hiçbir araştırma yapmadan film çekmesi.

Bu tespit Türkiye insanının kitap okuma ve kültürlenme isteği oranı göz önünde bulundurulduğunda çok acı gerçekleri içinde barındırıyor. Öyle ki yapımcı, seyirciyi "para kazanma aracı olarak görüyor". Bunun yanında seyircilerin büyük çoğunluğu da sinema filmlerine sadece vakit geçirmek için rağbet ediyor. Bu durumda kurnaz yapımcı tekrar sahneye çıkıyor ve seyirciye "iyi vakit geçirtmek için" komedi filmleri ortaya koyuyor. Peki bu filmler içerik olarak ya da sanatsal anlamda ne düzeyde?

Günümüzde komedi olarak piyasaya sürülen hemen hemen her filmin konusu, mizahın en basit türü olan yapımlar arasında yer alıyor. Örneğin Recep İvedik filmleri, başroldeki karakter aracılığıyla toplumun aydın kesimiyle dalga geçiyor. Küfürbaz bir karakter olan Recep İvedik, filmlerinin pek çoğunda deyim yerindeyse "sıkıştığı an küfür ediyor". Ya sinema seyircisi? O ne yapıyor?

Maalesef onun bir şey yaptığı yok. Zaten yapmaya niyeti de yok. Çünkü yaşamı bir şey yapmaya elverişli değil. Şöyle ki, 12 Eylül Dönemi'nden bu yana futbol ve magazin ağırlıklı haberler O'na kültür olarak empoze edilmiş. Özel TV'lerin Türkiye'ye gelmesi ile birlikte futbol ve magazine cinsellik ve medyatik skandallar eklenmiş. Böylece, içinde taşıdığı birikim zamanla yok olmuş veya bilinçli olarak yok edilmiş. Bu da yetmezmiş gibi son zamanlarda bir de sosyal medya çıkmış karşısına ve internetin barındırdığı yalan yanlış her şeyi bir güzel doğru göstermiş. Sonuç olarak kesilen saçımız önümüze dökülmüş ve ortaya çıkan tablo ak mı kara mı belli olmuştur.

Yorumlar