TÜRKİYE'DE 68 KUŞAĞI'NA ÖNCÜLÜK EDEN İSİMLER - Murat Çelen

 

Türkiye’nin 90 yıllık tarihine baktığımızda, çok çeşitli olayların çok çeşitli grupların, Türkiye’nin sonraki dönemlerine nasıl yansıdığını tarih bize göstermiştir. Bu göstergelerin oluşumunun temelinde de bir takım sonuçlar yatar. İşte bu sonuçlardır ki, günümüze kadar gelerek olayların ya da grupların sadece bulundukları dönemi ilgilendirmeyerek tarihin diyalektiği içinde gelecek kuşaklara bir şekilde yansıdığının fotoğrafıdır. Bu fotoğraf defalarca izlenmeye, eleştirilmeye açıktır. Bundan dolayıdır ki her olayın, oluşumun farklı yorumlamalara dayalı olarak üzerinde çalışıldığı görülür. İşte bu yazı, Türkiye’nin yakın tarihinde ismini duvarlara, sloganlara, kitaplara vs. yazdıran ’68 Kuşağı’ üzerine yapılan kısa bir değerlendirmenin ürünüdür.

1968 Yılı Dünya gençliğinin haklı talepleri doğrultusunda harekete geçtikleri bir yıl olmuştur. Bu talepler ‘2.Dünya Savaşı’nın sonrasında oluşan bunalımın bir sonucu olarak görülse de, ezilen sınıfların ya da kendilerini haksızlığa uğramış olarak gören insanların tarih boyunca muktedire karşı verdikleri savaşımın yansımasıdır aslında. Ve öğrenci hareketlerinin çıkış şehri olan Paris şehri de bu olguyu güçlendirmektedir. Ardından İtalya ve Almanya gibi ülkelere sıçraması da yine bu savı güçlendirmektedir.

Türkiye’ye baktığımızda ise bu durum Avrupa’dakine benzer olmakla birlikte yaşananlar yaklaşık on yıl önce meydana gelen ve ’27 Mayıs İhtilali’ ile noktalanan öğrenci hareketlerinin devamı gibidir. Üstelik bu defa ’27 Mayıs’ın sonrasında ortaya çıkan özgürlükçü ortamın ve hukuk alanındaki pek çok otorite tarafından ‘En Özgürlükçü Anayasa’ olarak betimlenen ‘1961 Anayayası’nın varlığı söz konusudur. Durum böyle olunca deyim yerindeyse ‘Harekete geçme zamanın geldiğini’ düşünen çevreler harekete geçtiler. Bu çevreler çeşitli oluşumlarda kendilerini ifade etme olanağı bulurken, aynı zamanda da ’68 Kuşağı’nın ortaya çıkmasında büyük pay sahibi oldular. İşte bu oluşumlardan öne çıkanlar:

Hikmet Kıvılcımlı

1902’de Priştina’da doğan Hikmet Kıvılcımlı, 17 yaşında Kuvva-i Milliye gönüllüsü olarak Kurtuluş Savaşı’na katıldı. 1921 yılında Türkiye Komünist Partisi’ne girdi. 1925 yılında Takrir-i Sükun Kanunu ile hapis cezası aldı. Daha sonra serbest kalan Kıvılcımlı, 1927 yılında tekrar tutuklandı ve cezaevine girdi. Buradan 3 ay sonra çıktı fakat 1929’da İzmir Davası nedeniyle yeniden hapse girdi. 4.5 Yıl hapis yattıktan sonra tahliye oldu ancak 1938 yılında Nazım Hikmet’in de yargılandığı ünlü Donanma Davası sonucunda 15 yıl hapis cezası aldı. 1950’de Demokrat Parti’nin çıkardığı afla tahliye olan Kıvılcımlı, 1954’te Vatan Partisi’ni kurdu. 1957’de partisi kapatıldı ve Hikmet Kıvılcımlı tekrar cezaevine girdi ve 1958’de tahliye oldu. 27 Mayıs’ı devrim olarak nitelendiren Kıvılcımlı, 1965 yılında Tarihsel Maddecilik Yayınları’nı kurdu ve yönetti. Yine bu dönemde, Deniz Gezmiş ve Mahir Çayan gibi 68 Kuşağı’nın liderlerinin yazılarının da yayınlandığı Türk Solu dergisini kuran Kıvılcımlı, Marksist düşüncenin tarihsel ve kuramsal gelişiminin açıklanmasına ve Türkiye’de bir işçi sınıfı devriminin stratejik ve taktik sorunlarına yönelik çok sayıda eser bıraktı. 11 Ekim 1971’de vefat etti.

Mihri Belli

1916 Yılında doğan Mihri Belli, 68 Kuşağı’nın ortaya çıkmasında büyük pay sahibi olmuştur. 1946 Yılında katıldığı Yunan İç Savaşı sırasında gerilla çalışmalarının ne olduğunu yakından tanıma fırsatı bulan Belli, 1949’da Türkiye’ye geldikten sonra Türkiye Komünist Partisi’nin çalışmalarını yürüttüğü sırada 1951 yılında tutuklanarak cezaevine girdi. 27 Mayıs’ın ardından serbest kaldı. Ardından çeşitli dergilerde yazdığı yazılardan ötürü tekrar hapse girdi. Yine bu dönemde ünlü “Milli Demokratik Devrim Tezi”’ni geliştirdi. Bu tezi ile 68 Kuşağı’nın etkilenmesinde rol oynadı. 12 Mart Dönemi ile birlikte yeniden tutuklanan Belli, 1970’lerde kurduğu Türkiye Emekçi Partisi ile politik hayatını sürdürdü. Ancak 12 Eylül Darbesi nedeniyle yurtdışına çıktı. 1992’de Türkiye’ye dönen Belli, 1997’de Abdullah Öcalan ile görüşerek Kürt Sorunu’nun çözümüne yönelik fikirlerini dile getirdi. 2000’li yıllarda da çeşitli siyasal oluşumlarda görev alan Belli, 16 Ağustos 2011 tarihinde yaşamını yitirdi.

Mahir Çayan:

1946 Yılında Samsun’da doğan Mahir Çayan, o dönemin yine öğrenci hareketlerinin merkezlerinden olan Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde okurken öğrenci hareketlerine katılmıştır. Gençlik hareketleri içinde özellikle teorik anlamda ’68 Kuşağı’nın lideri konumundadır. Çayan, o dönemde Denizlerin kurduğu THKO’yu genişleterek THKP-C’yi oluşturdu. Daha sonra 12 Mart Dönemi’nde tutuklanarak cezaevine giren Çayan, buradan 28 Aralık 1971’de firar etti. Ardından Denizlerin idamını önlemek amacıyla giriştiği eylem sırasında 30 Mart 1972’de Tokat-Kızıldere’de askerlerle yaşanan çatışmada katledildi.

Deniz Gezmiş:

1947 Yılında Ankara-Ayaş’ta doğan Deniz Gezmiş, ’68 Kuşağı’ içinde en aktif rol oynayan isimdir. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde okuduğu sıralarda kendisini mücadelenin içinde bulan Gezmiş, o dönemki birçok derneğin, kulübün ve örgütlenmelerin içinde yer almış ve hemen hemen hepsinde etkili bir isim olmuştur. Öyle ki bir hareketiyle kitleleri peşinden sürüklemiş ve ’68 Kuşağı’ içinde sembol haline gelmiştir. Fakat 12 Mart Dönemi’nin getirdiği sıkıntılar O’nun mücadelesini sekteye uğrattı. Kurmuş olduğu THKO’nun eyleme geçeceği sırada, 16 Mart 1971’de Sivas-Gemerek’te yakalandı ve 6 Mayıs 1972’de idam edildi. Mezarı Ankara Karşıyaka Mezarlığı’nda yer alır.

Yusuf Aslan:

1947 Yılında Yozgat’ta doğmuştur. O da tıpkı Deniz Gezmiş gibi mücadelenin içinde ön planda olmuştur. ODTÜ’de okuduğu sıralar öğrenci hareketinin içinde yer alan Yusuf Aslan, daha sonraki yıllarda THKO’nun kuruluşunda öncülük etmiştir. Daha THKO’nun gerilla faaliyetlerini gerçekleştirmek üzere yola çıktığı sırada 15 Mart 1971’de Sivas-Şarkışla’da yakalandı. Daha sonra süren davalar sonucu idama mahkum edildi ve cezası 6 Mayıs 1972’de infaz edildi. Mezarı, Ankara Karşıyaka Mezarlığı’nda Deniz Gezmiş ile aynı sırada yer alır.

Hüseyin İnan:

11948’de Kayseri-Pınarbaşı’na bağlı Sarız köyünde doğan Hüseyin İnan, ’68 Kuşağı’ nın pek çok ismi gibi ODTÜ’de öğrenim gördüğü dönemde olaylara karışmıştır. Dönemin ses getiren olaylarından, Amerika Ankara Büyükelçisi Robert Kommer’in arabasının yakılması eyleminde başrolü oynayan kişidir. Üstelik o dönemki birçok eylemde, eylemleri gizli bir şekilde örgütleyen isim olmuştur. Hatta yine o dönemde ’68 Kuşağı’nın pek çok isminin Filistin kamplarında eğitim alıp silahlı eylemlere geçmesinde de payı büyüktür. Deniz Gezmiş ve Yusuf Aslan ile aynı kaderi paylaşan Hüseyin İnan, THKO’nun kır gerillası faaliyetlerini sürdürmek için gittiği memleketi Kayseri-Pınarbaşı’nda 23 Mart 1971’de yakalandı. O da arkadaşları Deniz ve Yusuf gibi idama mahkum oldu ve onlarla aynı gün,1972 Mayısı’ nın 6’sında idam edildi.

Cihan Alptekin

THKO Kurucularından. Temmuz 1969′da Filisten’e giderek El-Fetih kamplarında diğer arkadaşlarıyla birlikte askeri eğitim aldı. Türkiye’ye dönüşünden bir süre sonra yakalandı ve hapse atıldı. Kasım 1972′de tutuklu bulunduğu Maltepe Askeri cezaevinden THKP-C liderleri Mahir Çayan ve Ulaş Bardakçı ile birlikte tünel kazarak firar etti.Ocak 1972′de diğer THKO önderleri Hüseyin İnan, Deniz Gezmiş ve Yusuf Aslan’ı idamdan kurtarabilmek amacıyla THKP-C lideri Mahir Çayan’la Ankara’da bir araya geldi ve ortak eylem kararı alındı. Yapılan plan gereği THKO ve THKP-C Fatsa’da ortak karargah kurdu ve Ünye’deki Nato üssünde görevli İngiliz Teknisyenler kaçırılarak Kızıldere’ye götürüldü.Rehinelere karşılık idamların durdurulması talepleri kabul edilmedi. Kızıldere’de saklandıkları yerin tespit edilmesinin ardından CIA koordinasyonuyla gerçekleşen bir operasyonda, kıstırıldıkları evde bombalanarak öldürüldüler. Kaçırılan NATO elemanları açılan ateş sonucu Mahir Çayanlar ile birlikte ölmüşlerdir.

Sinan Cemgil:

1944’te İstanbul’da doğan Cemgil, son derece varlıklı bir ailenin bir ferdi olarak dünyaya geldi. O da, yine o dönemde olayların odak noktalarından biri olan ODTÜ’de okuduğu sıralarda ’68 Hareketi’nin içinde yer aldı. Özellikle yaptığı ateşli konuşmalarla o dönemki sol görüşlü çevrelerin hemen dikkatini çekmiştir. Kısa süre sonra katıldığı THKO saflarında mücadele verdiği sırada 31 Mayıs 1971’de Adıyaman-İnekli’de Jandarma ile girdiği çatışmada hayatını kaybetti.

Taylan Özgür:

1948’de doğan Taylan Özgür, ODTÜ’de okurken olayların içinde yer almıştır. O dönem ODTÜ içerisindeki örgütlenmenin önderlerinden biri olmuştur. Ancak ne yazık ki 23 Eylül 1969 günü toplum polisinin elinden kurtulmak isterken faili meçhul bir cinayete kurban gitmiştir.

Ulaş Bardakçı:

1947 Yılında Kırşehir’de doğan Ulaş Bardakçı, öğrenci hareketlerine ODTÜ’de katılmıştır. Zaman içinde DEV-GENÇ ve THKP-C’nin kuruluşunda aktif rol oynadı. O da Mahir Çayan ile birlikte tutuklandıktan sonra yine Mahir Çayan ile birlikte firar etti. Sonrasında ise 19 Şubat 1972’de askerlerle girdiği çatışma sonucu öldürüldü.

Hüseyin Cevahir:

1945 Yılında Tunceli’de doğan Hüseyin Cevahir, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde okuduğu sıralarda öğrenci hareketlerine katıldı. O da’68 Kuşağı’nın pek çok ismi gibi DEV-GENÇ saflarında mücadele ettiği sıralarda THKP-C’ye kurucuları arasında yer aldı. THKP-C’nin bir eylemi sonucu askerlerle yaşanan çatışmada 1 Haziran 1971’de öldürüldü.

Ertuğrul Kürkçü:

1948 Yılında Bursa’da doğdu. ODTÜ Mimarlık Bölümü’nde okuduğu sıralarda öğrenci hareketine katıldı. Zamanla DEV-GENÇ’in faaliyetlerine katılarak örgütün son genel başkanı oldu. Daha sonra THKP-C’ye katıldı.30 Mart 1972’de yaşanan çatışmada tek sağ kalan isim olan Kürkçü, tutuklanıp cezaevine girdi. 1988’e dek çeşitli davalardan yargılandı ve beraat etti. 2011 ve 2015 Genel Seçimleri’ nde Halkların Demokratik Partisi(HDP)’den milletvekili seçildi ve şu an bu görevine devam ediyor.

Harun Karadeniz:

1942’de Yalova-Armutlu’da doğan Harun Karadeniz,1962 yılında, İTÜ İnşaat Fakültesi’ne girer. 1968’de olayların başlamasıyla birlikte kendini devrimci mücadeleye verir. DEV-GENÇ içinde faaliyet yürüten Karadeniz, 12 Mart’ın gelmesiyle birlikte tutuklanır. Cezaevinde bulunduğu ve yargılandığı sırada 1975 yılında kansere yenik düşerek hayatını kaybeder.

Yusuf Küpeli:

1944 Yılında Balıkesir’de doğan Küpeli, öğrenimini önce ODTÜ’de daha sonra ise Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde sürdürdü. Bu sıralarda öğrenci hareketlerine katıldı. Yusuf Küpeli, bir dönem Fikir Kulüpleri Federasyonu (FKF) başkanlığı da yaptıktan sonra DEV-GENÇ’e oradan da THKP-C saflarına katıldı. Fakat 1972 yılında THKP-C’den ihraç edildi. Ardından tutuklanıp cezaevine girdi ve 1974 affıyla serbest kaldı. Sonrasında yurtdışına çıkan Küpeli, şu an hayatta.

İbrahim Kaypakkaya:

1949 Yılında Çorum’da doğdu. İstanbul Üniversitesi Fizik Bölümü’nde okuduğu sıralarda öğrenci hareketlerine katılan Kaypakkaya,1971 yılında, Hindistan Komünist Partisi Lideri Çaru Mazumdar’ın, Hindistan’ın Batı Bengal Bölgesi’nde önderlik ettiği köylü ayaklanmalarından esinlenerek TKP/ML-TİKKO’yu kurdu. TİKKO eylemleri sırasında yakalanarak Diyarbakır Cezaevi’ne girdi ve burada kendisine yapılan işkenceler sonucu 18 Mayıs 1973’te hayatını kaybetti.

Doğu Perinçek:

1942 Yılında Gaziantep’te doğdu. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde öğrenim gördü. Daha sonra, öğrenci hareketlerine liderlik eden Perinçek, sırasıyla FKF ardından DEV-GENÇ genel başkanı oldu. Daha sonra çevresiyle yaşadığı görüş ayrılığı sonucunda Aydınlıkçılar hareketini oluşturdu. Perinçek şu an hayatta ve Vatan Partisi genel başkanı.

68 Kuşağı Öğrenci Hareketi Liderleri’ni bu şekilde sıralamak ve listeye ekleme yapmak mümkündür. Fakat çalışmanın sonunda gerek yukarıda bahsedilen isimlerin, gerekse olaylara katılan birçok ismin bugünkü durumu ele alınacağı ve dolayısıyla ilgili bölümde de ele alınacağı için şimdilik yeterli görüyorum.
1- Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu.
2- Taylan Özgür’ün mezarı, Ankara Karşıyaka Mezarlığı’nda yer alır. Deniz Gezmiş idam edilmeden önce Taylan Özgür’ün yanına gömülmek istemiştir. Fakat bu isteği yerine getirilmedi.
3- Türkiye Devrimci Gençlik Federasyonu.
4-Türkiye Komünist Partisi/Marksist Leninist- Tunceli İşçi Köylü Kalkınma Ordusu.

Yorumlar