Gümüş Kanatlı Serçe

 

Bir zamanlar uzak diyarlarda, gökyüzünün maviliği ile yeryüzünün yeşilliği arasında saklı bir köy varmış. Bu köy, sıradan köylerden farklıymış; çünkü burada her sabah kuşların şarkılarıyla uyanılır, akşamları ise yıldızların ışıklarıyla uyunurmuş. İnsanlar doğayla öylesine uyum içinde yaşarlarmış ki, her ağaç, her taş, her dere köyün bir parçası gibi sayılırmış.

Bu köyde, Mira adında meraklı ve hayalperest bir kız yaşarmış. Mira, diğer çocuklardan farklı olarak gökyüzünü çok severmiş. Saatlerce oturur, kuşların uçuşunu izler, bulutların ardında ne saklandığını düşünürmüş. Bir gün köyün yaşlı bilgesi ona şöyle demiş:

— “Mira, kalbini gökyüzüne açarsan, sana bir sır verebilir. Ama unutma, gökyüzü yalnızca saf kalplere sırrını gösterir.”

Mira bu sözleri hiç unutmamış.

🌿

Bir sabah gün doğarken, Mira dere kenarında yürürken çalıların arasında zayıf bir cıvıltı duymuş. Eğilip baktığında, küçücük bir serçe bulmuş. Ama bu serçe sıradan değilmiş: Kanatları gümüş gibi parlıyormuş! Işık kanatlarına vurdukça gökyüzünde küçük küçük gökkuşakları oluşuyormuş.

Kuş çok yorgun görünüyormuş. Mira onu kucağına almış ve fısıldamış:

— “Korkma küçük dostum, seni koruyacağım.”

Serçe, yavaşça gözlerini açıp Mira’ya bakmış. İşte o anda olağanüstü bir şey olmuş: Serçe konuşmuş!

— “Teşekkür ederim, iyi kalpli kız. Ben sıradan bir kuş değilim. Gökyüzü Krallığı’ndan sürgün edildim. Bana yardım edersen, hem benim kanatlarımı özgür kılarsın, hem de köyünü büyük bir felaketten korursun.”

🌿

Mira çok şaşırmış ama cesaretini toplamış:
— “Sana yardım edeceğim. Ne yapmam gerek?”

Serçe anlatmaya başlamış. Çok uzun zaman önce, gökyüzünü aydınlatan “Yıldız Taşı” çalınmış. Bu taş olmadan yıldızlar bir gün sönüp gidecekmiş, gökyüzü karanlığa boğulacakmış. Serçenin kanatlarına sürülen kara büyü yüzünden uçamıyormuş. Taş, kuzeydeki “Karanlık Dağ”ın derinliklerine saklanmış. Ancak Mira gibi cesur ve temiz kalpli bir çocuk oraya gidebilirmiş.

🌿

Mira düşündü. Korkuyordu, çünkü Karanlık Dağ hakkında köyde hep korkunç hikâyeler anlatılırdı. Ama gökyüzünü karanlığa mahkûm etmek istemezdi. Serçeyi kucağına alarak yola çıktı.

Yol uzun ve zorluydu. Ormanın içinden geçerken, kocaman bir kurt yollarını kesti. Kurt kükredi:
— “Bu yolu geçmek isteyenler bilmecemi çözmeli!”

Mira korkmasına rağmen cesurca sordu:
— “Sor bakalım bilmeceyi.”

Kurt gürledi:
— “Her sabah doğar, her akşam batar. Ama hiç yorulmaz. Nedir bu?”

Mira biraz düşündü, sonra gülümsedi:
— “Güneş!”

Kurt homurdandı ama gülümsedi:
— “Doğru bildin. Cesur kalbin sana yol göstersin.” Ve kenara çekildi.

🌿

Mira ve gümüş serçe ilerlediler. Karanlık Dağ’a vardıklarında etraf zifiri karanlıktı. Gümüş kanatlar hafifçe parlıyor, yolu aydınlatıyordu. Dağın tepesinde devasa bir mağara vardı. İçeri girdiklerinde, mağaranın ortasında siyah pelerinli bir büyücü oturuyordu. Elinde Yıldız Taşı vardı.

Büyücü alaycı bir sesle konuştu:
— “Küçük bir kız mı beni durduracak sanıyorsun? Bu taşı kimse benden alamaz!”

Mira derin bir nefes aldı. Serçeyi ellerine alıp ona fısıldadı:
— “Kanatların ışığıyla birlikte denersek başarabiliriz.”

Serçe kanatlarını çırptı. Gümüş ışık tüm mağarayı kapladı. Mira gözlerini Yıldız Taşı’na dikti ve kalbinden gelen tüm cesaretiyle bağırdı:
— “Yıldızlar özgürdür, onları zincire vuramazsın!”

O anda Yıldız Taşı parladı, büyücünün elleri yanmaya başladı ve taş serbest kaldı. Büyücü, kara dumanlara dönüşerek ortadan kayboldu.

🌿

Serçe kanatlarını son kez çırptığında, üzerindeki kara büyü yok oldu. Kanatları artık eskisinden de parlaktı. Teşekkür ederek Mira’nın omzuna kondu.

— “Senin cesaretin olmasa yıldızlar sonsuza dek sönecekti. Artık gökyüzüne dönmeliyim.” dedi.

Mira biraz hüzünlendi ama biliyordu ki dostu özgürlüğüne kavuşmalıydı. Serçe gökyüzüne yükseldi. O anda bütün yıldızlar birer birer parladı, gökyüzü hiç olmadığı kadar ışıldadı.

🌿

Köy halkı o gece gökyüzünü seyrederek şaşkınlığa düştü. Mira ise başını kaldırıp parlayan yıldızların arasında bir ışığın ona göz kırptığını gördü. Gümüş Kanatlı Serçe, dostuna veda ediyordu.

Ve o günden sonra, Mira gökyüzüne baktığında her zaman cesaretini ve saf kalbini hatırladı.

Masal burada bittiiii... 

Yorumlar