Bir zamanlar geniş düzlüklerle çevrili bir köy varmış. Bu köyün etrafında yaşayanların asla girmediği büyük ve karanlık bir orman bulunurmuş. İnsanlar ormana “Fısıltılı Orman” dermiş, çünkü içeriye giren her yolcu, ağaçların arasında tuhaf fısıltılar duyarmış.
Köylülerden kimse ormana girmeye cesaret edemezmiş, sadece Zeynep adında meraklı bir kız ormana dair hayaller kurarmış. Zeynep sık sık köyün kenarında oturur, ormana bakar, “Acaba içinde neler gizli?” diye düşünürmüş.
Bir gün gökyüzünden parlak bir ışık düşmüş ve ormanın derinliklerinden gelen bir çan sesi duyulmuş. Zeynep hemen karar vermiş: Ormana girmeliyim.
🌿
Zeynep ormanın girişine vardığında yerde yuvarlak, pürüzsüz bir taş bulmuş. Taş fısıldıyormuş:
— “Geri dön, yoksa kaybolursun.”
Ama Zeynep gülümseyip taşla konuşmuş:
— “Kaybolsam da yolumu bulurum. Çünkü kalbim bana rehber.”
Taş sustu ve aniden parlayıp Zeynep’in cebine girmiş. O andan sonra taşın ona yol göstereceğini hissetmiş.
🌳Ormanda ilerlerken Zeynep’in karşısına turuncu tüylü, zeki bakışlı bir tilki çıkmış. Tilki konuşuyormuş:
— “Sen bu ormana yabancısın. Çoğu insan buradan sağ çıkamaz. Neden buradasın?”
Zeynep cesurca yanıtlamış:
— “Ormanın sırlarını öğrenmek istiyorum.”
Tilki kahkahalarla gülmüş:
— “Sırlar kolay verilmez. Ama senin cesaretini sevdim. Benimle gel, seni gizli kapıya götüreceğim.”
Tilki, Zeynep’in yol arkadaşı olmuş.
🌿
Ormanın derinliklerinde ağaçların gölgeleri birden canlanmış. Gölgeler kıvrılıp Zeynep’in yolunu kesmiş. Karanlık figürler ona fısıldamış:
— “Bize korkularını söylemeden geçemezsin.”
Zeynep biraz tereddüt etmiş ama sonra itiraf etmiş:
— “En büyük korkum yalnız kalmak. Ama yine de yoluma devam edeceğim.”
Gölgeler dağılmış, yol açılmış. Tilki ona bakıp gülümsemiş:
— “Cesaret korkusuz olmak değil, korkularınla yürümektir.”
🌳
Yolun sonunda devasa bir ağaç çıkmış. Gövdesinde kocaman bir kapı varmış ama kapı kilitliymiş. Ağaç kısık sesle şarkı söylüyormuş.
Zeynep dikkatle dinlemiş ve fark etmiş ki ağaç aslında bir şifre söylüyor. Tilkiyle birlikte sözleri çözmüş:
— “Gerçek kalple söylenen şarkı, kilidi açar.”
Zeynep gözlerini kapatıp içinden gelen bir ezgiyle annesinin ona söylediği ninnileri mırıldanmış. O anda kapı hafifçe açılmış.
🌿
Kapı açıldığında Zeynep kendini bambaşka bir yerde bulmuş: Parlayan çiçeklerin, konuşan hayvanların, ışıl ışıl göllerin olduğu büyülü bir dünya… Orman aslında gizli bir diyarı saklıyormuş.
Ama bu diyarın ortasında zincirlere vurulmuş yaşlı bir peri varmış. Peri ağlıyordu.
— “Yıllardır bu kapının ardında hapis kaldım. İnsanlar ormandan korksun diye gölgeler ve fısıltılarla büyülendim. Beni özgür bırakırsan, orman yeniden ışığa kavuşacak.”
Zeynep cebindeki fısıldayan taşı çıkarmış. Taş parlayarak zincirleri kırmış. Peri özgür kalmış, tüm orman ışıkla dolmuş.
🌳Zeynep köyüne döndüğünde insanlar artık ormandan korkmuyormuş. Çünkü orman artık fısıltılar değil, kuş şarkılarıyla doluydu. Köy halkı ormana girip yeni bir dünya keşfetmeye başlamış.
Tilki ise ormanda kalmış ama Zeynep ne zaman ormana girse, onunla buluşup birlikte gezintiye çıkarmışlar.
Ve köylüler bir daha hiçbir zaman merakı küçümsememiş. Çünkü merak, cesaretle birleşince gizli kapılar açarmış.
Masal bitti. Dilerim siz de kalbinizdeki gizli kapıları açabilirsiniz. 🌳✨
Yorumlar
Yorum Gönder